Resim
            ANKARAGÜCÜ TEKNİK DİREKTÖRÜ'NÜN MEDYA BULUŞMASI (!)...            Teknik Direktör Mustafa Dalcı, geçen sezon Süper Lig’de 3,5 ay, bu yıl da TFF 1. Lig’de yaklaşık 6 aydır Ankaragücü’nde görev yapıyor. 9,5 aylık sürede bir kez bile medya ile bir organizasyonda bir araya gelmemişti. Tuzlaspor maçı sonrası Anadolu Ajansı muhabiri meslektaşımın ısrarı üzerine ilk kez böyle bir organizasyona katıldı. Beştepe’deki tesislerde düzenlenen yemekli etkinliğe katılım beklediğimden de fazlaydı. Yemekte, görevine yeni başlayan medya ile ilişkilerden sorumlu Başkan Danışmanı Hüseyin Aytekin ile de tanıştık. Hüseyin Aytekin, kendi ifadesine göre, MKE’nin silah fabrikalarının kurulması için arsalarını devlete bağışlayan bir dedenin torunu. Bir bakıma doğuştan İmalat-ı Harbiyeli. Farkını görevine başlar başlamaz fark ettirmişti. Geçen hafta üst üste herkesin merak ettiği konularda paylaşımlar yapılınca, Tuzlaspor maçı sonra...

 


ANKARAGÜCÜ'NDE BU TABLONUN SORUMLUSU MUSTAFA DALCI MI FARUK KOCA MI?

Ankaragücü, ligin ikinci haftasında Kocaelispor ile golsüz berabere kaldı.

Corona virüse yakalanan Aatıf ve Ariyibi’nin Kocaelispor maçında da oynamayacakları biliniyordu.

Ancak, bu iki isme Owusu, Geraldo ve Erdi’nin ekleneceği kimsenin aklına gelmemişti.

Akla gelmeyen başa geldi, Ankaragücü kritik Kocaelispor maçına 5 önemli eksikle çıktı.

Kulüp yetkilileri bu üç isim için sakat ifadesi kullandı, ancak maçtan sonra teknik direktör Mustafa Dalcı, 5 covidli oyuncumuz var diyerek eğer büyük pot kırmadıysa kulüp yetkililerini yalanlamış oldu.

Ankaragücü’nde bugüne kadar covidli oyuncular kendi evlerinde karantina sürelerinin dolmasını bekliyorlardı.

Anlaşılan karantinadaki oyuncular evlerinde usluca duramıyor, arkadaşlarını da tehlikeye atıyor ki kulüp geçenlerde covidli oyuncular için bir ev kiraladı.

Amaç, karantina süresince oyuncuları takip ve izole etmek.

Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye misali, geç kalınmış bir uygulama.

Tuzlaspor maçını izledikten sonra 4 önemli forvet oyuncusundan yoksun Ankaragücü’nün Kocaeli’ne gol atmasını beklemek, hayalcilik olurdu.

Ama Eren dışında tamamı savunma yönü kuvvetli oyuncuyla sahada olan Ankaragücü’nün rakibe bu kadar çok gol pozisyonu vereceği de aklıma gelmezdi.

Özellikle Benhur’un kaçırdığı 2 pozisyonu amatör takımlar rakibe vermezdi, amatör takımdan sıradan bir oyuncu getir o 2 pozisyondan en az birini gole çevirirdi.

Geçen haftadan da kötü bir oyun sergilendi dün Eryaman Stadı’nda.

Kafa golü atsın diye alınan Eren Derdiyok’a sadece 87. dakikada bir hava topu atılabildi, o da dağlara taşlara gitti.

4-2-3-1 ile sahaya yayılan, Cem Ekinci’nin “kırık santrafor” olarak zaman zaman en uçta oynadığı maçta, Erdem’in serbest vuruşu dışında koca 90 dakikada heyecanlanacak bir pozisyon dahi olmadı. 

Beni tek umutlandıran, geçen haftanın en kötüsü olan Sinan Osmanoğlu’nun dünkü maçta süper performans ortaya koyması.

Sinan bile düzelebiliyorsa, iyi bir elin dokunuşuyla bu takım nerelere gelebilir dedim kendi kendime.

Ankaragücü, hala puan cetvelinde yenilgisiz takımlar arasında yer alıyorsa bunu öncelikle Benhur’a, sonra da korkusundan takımı ikinci yarıda defansa çeken Mustafa Reşit Akçay’a borçludur.

Tabi ilk maçtaki pozisyonları cömertçe harcayan Tuzlaspor forvetlerini de unutmamak lazım.

Ankaragücü taraftarı yaklaşık 1,5 yıllık aradan sonra ilk kez bir lig maçında takımıyla buluştu.

Pandemi kuralları gereği, 20 bin kişilik statta 10 bin seyirci alınabiliyor.

Peki maça kaç biletli seyirci girdi?

Tam rakam vereyim 1334.

300-400 kişi de aşıları olmadığı ya da PCR testi yaptıramadıklarından bilet alamadıkları için stada giremedi.

Onları da eklesen 1600-1700 kişi.

Maça 1334 seyirci ile başlandı, ilk yarının ortalarından itibaren yarısı tribünleri terk etti.

Kimisi dışarıda kalan taraftarların stada alınmamasına kimisi de oynanan oyuna tepki için maçı yarıda bırakıp gitti.

“Asfaltta oyna kaldırımda izleriz” tezahüratlarından, daha maçın başında stadı terk eden, takımını yalnız bırakan tribünlere…

Bu tablonun sorumlusu kim peki?

Teknik direktör Mustafa Dalcı mı, Kulüp Başkanı Faruk Koca mı?

Lafı eğmenin, bükmenin bir anlamı yok.

Tek ama tek suçlu Başkan Faruk Koca’dır.

Sinirli bir anında yaptığı röportaj ile hem kendisi taraftarla arasını açtı hem de teknik direktörünü gereksiz yere taraftarın önüne atmış oldu.

Zannetti ki iyi ilişki kurduğu Gecekondu’nun vereceği destek kendisine yetecek.

Maalesef ne kadar iyi niyetli olursa olsun, Faruk Koca çok fazla danışmanlarının etkisi altında kalıyor.

Kendisi de açıkça söylüyor, gazete okumuyor, internet sitelerini takip etmiyor, sosyal medyayla zaten uzaktan yakından ilgisi yok.

Danışmanlarından gelen bilgiler doğrultusunda hareket ediyor.

Sosyal medyada yüzlerce binlerce yorum yapılıyor, gidişattan memnun olmayan taraftar tepkisini dile getiriyor.

Aralarında fake hesaplar da olsa çoğunluğu tribün emekçisi olan bu kişiler, danışmanlarca Başkan’a tetikçi olarak lanse ediliyor, o da sinirli bir anında çıkıp ağzına geleni söyleyebiliyor. 

Danışman dediğimiz kişileri de biliyorsunuz.

Daha dün Osmanlıspor’da Ender Yurtgüven’in altında çalışan, getir götür işi yapan bu arkadaşlar, şu anda 111 yıllık kulübün tek söz sahibi durumunda.

Başkan yurt dışında, o yüzden transfer yapılıp yapılmayacağına ilişkin en az 5 yöneticiyle görüştüm, aldığım cevap aynı.

“Transferleri Başkanımız profesyonel ekibiyle yapıyor, bizim bilgimiz yok.”

Ankaragücü’nün transfer yapıp yapmayacağı, futbol bilgileri konusunda yeterlilikleri tartışmalı bu danışmanlara kalmış yani.

Daha maçın 1. dakikasında “Mustafa Dalcı istifa” diye bağıranlara bir sorum olacak.

Dalcı istifa etse, yerine İsmail Kartal, Okan Buruk ya da bir başka A kalite teknik direktör mü gelecek?

Cevabını net şekilde vereyim.

Bu danışmanlar kulüpte kaldıkça kesinlikle üst düzey bir teknik direktör Ankaragücü’ne gelmez.

Hele geçen sezon ki Hikmet Karaman tecrübesini yaşadıktan sonra bu danışmanlar söz geçiremeyecekleri bir teknik direktörün takımda çalışmasına asla izin vermezler.

Ankaragücü’nde, bu saatten sonra ancak Faruk Koca hata yaptığını anlarsa bir şeyler düzelebilir.

Görünüşe bakılırsa, anlaması da biraz zaman alacak.

Bu arada TSYD Kupası maçının hemen ardından İngiltere’ye giden Faruk Koca hala dönmedi.

Başkan, uçak fobisi olduğundan yurt dışı seyahatleri bile karayoluyla yapıyor.

Bugün döneyim dese Denizlispor maçına yetişmesi bile zor.

Kulüp bu kadar zor durumdayken, sezon başında bu kadar uzun iş seyahati ne kadar doğru bilemiyorum.

Başkanın bir an önce dönmesi, direksiyonun başına geçmesi gerekiyor.

Yoksa iş işten geçiyor, bilgisi olsun.

Bu kadar karamsar tablo içinde yapılan iyi şeyleri de alkışlamak görevimiz.

Dün maçta efsane oyuncular Bonhof Nazmi, Hrubesh Mehmet ve Deli İhsan özel locada ağırlandı, stat hoparlöründen isimleri anons edildi.

Taraftar da efsaneleri bağrına bastı.

Bu güzel tablonun yaşanmasında emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.

METİNER ERDEM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar